MARIE CLAIRE / Damla Gökdel / Mayıs 2004
Sevgilinizden ayrıldınız, kalbiniz kırık ve canınız yanıyor. Tekrar bir araya gelemeyeceğinizi kabul etseniz de, içinizdeki umut ve özlem bir türlü dinmek bilmiyor. Hayatınıza eski coşkusuyla devam etmenizin mümkün olmadığını düşünmekle kalmıyor, yeni ilişkilere de şüpheyle yaklaşıyor ya da kendinizi tamamen kapatıyorsunuz. Oysa aşk acısını gidermek artık mümkün. Nasıl mı? Marie Claire tüm dünyada, son günlerde de ülkemizde hayli talep gören yeni bir tekniği sizin için araştırdı.
Kim derdi ki, gün gelecek aşk acısının kesin bir çözümü bulunacak… Üstelik bu çözüm bilimsel temellere dayanacak. İnsan aşık olduğunu değil belki ama ayrılığın getirdiği o tatsız ve acı dolu günleri sıfırlayabilecek, geçmişe nefret ya da buruklukla değil de gülümseyerek bakabilecek! Pek çok duyguyu hızla tükettiğimiz ya da hor kullandığımız günümüzde, bu katı yaklaşımdan belki de en fazla nasibini alan duygu da aşk… “Mutlu aşk yoktur” dizesini adeta katı bir gerçek haline getirerek, aşka her defasında kuşku ve kırgınlıkla yaklaşmaya başlamamız bir yana, her yeni ilişki acaba bitenin bir tekrarı mı olacak endişesiyle huzursuz günler geçirdiğimiz de bir gerçek! Aşk kırgınlıkları, hayata olumlu ve mutlu bakmamızı engellediği gibi, günlük hayat rutinimizde de bir dizi aksaklıklar meydana getirebiliyor. Aşkı olduğu gibi kabul etmek yerine, pişmanlıklarımızı, kırgınlıklarımızı ya da öfkemizi büyütebiliyoruz. İşin ilginç yanı, tüm bu olumsuzluklarla başa çıkmayı da tam olarak başaramamamız. İşte duygusal arınma tekniği tam da bu noktada devreye giriyor. Amerikalı bir kilinik psikolog olan Roger Callahan’ın keşfettiği, Callahan’ın bu buluşundan tam 20 yıl sonra NLP uzmanı Gary Craig’in sadeleştirerek, daha kolay kullanılabilir hale getirdiği EFT (Duygusal Arınma Tekniği), bugün tüm dünyada son günlerde ülkemizde de sık sık başvurulan bir yöntem…
Duygusal arınma tekniği, enerji sistemindeki blokajları açıp, bu blokajların neden olduğu aşk acısını yok ediyor.
Terapinin içeriği ve uygulanışı nasıl?
Açılımı ‘Emotional Freedom Techniques’, yani duygusal özgürleşme / arınma tekniği olan EFT, çok eski iyileştirme teknikleri olan akupunktur ve reiki ile yakın bir tarihte geliştirilmiş olan NLP’nin bir bakıma birleşimi. EFT, bu tekniklerde de kullanılan temel kavramları esas alıyor. EFT, zihnimizi vücudumuzdaki enerji merkezleri sayesinde iyileştirebileceğiniz bir yöntem…
Vücudunuzdaki bütün organlara ve dokulara ulaşan belli enerji merkezleri (Chakra’lar ve meridyenler) bulunmakta. Bu merkezler sayesinde evrenden bedenimize enerji alıp veriyor ve yaşamımızı sürdürüyoruz. Bu enerji merkezlerinde, duygusal nedenlerle meydana gelen tıkanmalarsa hayatımızı gerçekten de alt üst edebiliyor. Öyle ki, aşık olmaktan korkup, yeni ilişkilere de önyargı ve şüpheyle bakabiliyoruz. Dahası aşk acısı, hayatımızı istediğimiz gibi düzenlememizi de engelleyebiliyor. Kısacası, meridyen ve chakra sistemimiz ve psikolojimiz birbirine karmaşık bir sistemle bağlı…
EFT, bu enerji sistemindeki blokajları açıp, bu blokajların neden olduğu acı, kızgınlık, endişe,stress, öfke, korku, kıskançlık, özlem gibi olumsuz duyguları yok ediyor. Geçmişte yaşadığımız olumsuz ilişkileri hatırladığımızda ortaya çıkan olumsuz duygu, bu ikisini birbirine bağlayan blokaj ortadan kalkınca kayboluyor. Yaşadığımız ilişkiyi anımsıyor ama negatif hiçbir şey hissetmiyoruz.
Bu tekniğin, duygusal zorluk çeken kişiler üzerindeki başarı oranı yüzde 80 ila yüzde 90 arasında tespit edilmiş.
EFT’nin uygulanması da oldukça basit… Bütün teknik, duygusal sorunu tespit edip, ona odaklanıp, ardından bu odaklanma sırasında vücudumuzdaki meridyen noktalara parmak uçlarımızla, belli sayılarda hafif hafif vurmaktan oluşuyor. Bu yöntemi uygulamak sadece birkaç dakika alıyor. Her an her yerde, kendi kendinize uygulayabiliyorsunuz. Yurtdışında pek çok klinikte uygulanan EFT’nin, duygusal zorluk çeken kişiler üzerindeki başarı oranı yüzde 80 ila 90 arasında tespit edilmiş.
Sizin için görüştüğümüz EFT uzmanı İpek Cihan Bilgin aşk acısı çeken kişilerde söz konusu meridyen noktalara (Kaşın başladığı nokta, gözün yanı, göz altı, burun altı, çene, köprücük kemiği, kolun altı, başparmak, işaret parmak, orta parmak, küçük parmak